Bugün: 29.03.2024 - Friday - saat: 15:10:06  

Mesajlar

Mail, mesaj, faks, mektup, telefon yoluyla veya yüz yüze sözlü olarak olumlu geri bildirimde bulunup çalışmalarıma destek veren sevgili okuyucularıma gönülden teşekkür ediyorum. Ayrıca kitaplarımı okuyarak başkalarına tavsiye eden değerli okuyucularıma da içtenlikle şükranlarımı sunuyorum...

 


Bugün
33
 
Toplam
348996
 
Aktif Ziyaretci  
1
  Kişi

TUNCER ELMACIOĞLU'NUN KİTAP SİTESİNE HOŞ GELDİNİZ!

Barış Dili

Barış Dili

  • Şunu belirtmek isterim ki bu kitabın ilk baskısı “Dinlerin Kardeşliği” adıyla yayımlandı. Ancak kitap bu adla, arzu ettiğimiz ilgiyi görmedi. Böyle olunca orijinal yorumlarla dolu olan bu kitabı, ilmine saygı duyduğum okuyucularımın da geri bildirimlerini göz önüne alarak yeniden güncelleyip düzenledim. Kitabın adını da “Barış Dili” olarak değiştirdik. Umarız ki büyük bir özenle yeniden hazırladığımız bu kitap okuyucuların daha çok ilgisine mazhar olup onların dünya görüşlerine olumlu katkıda bulunur.
  • İnsanlık, binlerce yıldır yaşadığı tecrübelerle gelişip olgunlaştı. Taş Devrinden, Bilgi Çağına kadar insanlığın tekâmülünde “zaman, dinler, kitaplar” en iyi öğretmenler oldu. Artık belli bir olgunluğa ulaşan insanlık, barış dilini daha fazla kullanmalıdır. Barış dili; düşmanlıklara neden olmayacak şekilde yargılamadan, suçlamadan, hakaret etmeden konuşmaktır. Bu kitap, dünya barışı için öncelikle inananlara barış dilini kullanma çağrısıdır!
  • Dünyamızda insanların en fazla etkilendikleri şey dinlerdir. Bu yüzden dinler arasında barış dili kullanılırsa, toplumlar arasında da barış olur. Barış dili; düşmanlıklara neden olmayacak şekilde yargılamadan, suçlamadan, hakaret etmeden konuşmaktır.
  • Dinler arasında barış dilinin kullanılması kardeşlik ruhunu güçlendirir. Kur’an’a göre ilk peygamber Hz. Âdem’den son peygamber Hz. Muhammed’e kadar tüm peygamberler kardeştir! Tüm peygamberler kardeş olunca, onların ümmetleri niçin kardeş olmasınlar ki?
  • Bu âlemdeki insanların, hayvanların, bitkilerin, dağların, denizlerin, yıldızların görüp göremediğimiz her şeyin ortak paydası birliktir. Cümlemiz biriz, birden geldik bire döneceğiz. Bu birlik âlemi içinde gereksiz hiçbir şey yoktur. Her şeyin bir görevi vardır. Eğer dünyada bir şey varsa, bir görevi var demektir. Özellikle insan, şekil dünyasına önceden belirlenmiş kutsal bir görev için gelmiştir. İnsan önce Yaratan’a ibadet etmek sonra da O’nun muhteşem eserine hizmet etmek gibi asil bir görev için bu dünyada bulunuyor.
  • Nasıl ki bir bedendeki milyarlarca hücre bedenin bütününe hizmet ediyorsa, dünyadaki milyarlarca insan da dünya bütününe hizmet etmelidir.
  • Evrendeki her şey büyük birliğin bir parçasıdır. Her şey de bir şekilde bu birliğe bağlanır. İnsan ruhuyla bu birliğin bir parçası olduğunu hisseder! İşte bu hissediş hayatı daha anlamlı kılar. Eğer varlıkları seviyorsanız, zor durumdaki canlılar için üzülüyorsanız, hislerinizle birliğe katılıyorsunuz demektir. Birliğe katılmak benliği aşma sürecidir. Hisleriyle birliğe katılmayan insanın enerjisi dışarı doğru akmaz. Enerjisi dışarı doğru akmayan insan; ailesini, akrabalarını, arkadaşlarını, sokağını, şehrini, ülkesini, hayvanları, bitkileri, havayı, suyu, toprağı, dünyayı, yıldızları, ayı, güneşi sevemez! Böyle olunca da ‘ben’den, ‘biz’e doğru büyüyemez.
  • Aydın bir dindar, hisleriyle birliğe katılmanın yanı sıra diğer din mensuplarıyla da uzlaşma arayışına girer. Çünkü dinlerin uzlaşması, dünya barışı demektir.
  • Bu kitabın temel amacı, dinler arasında uzlaşma aramaktır. Unutmayınız ki dinler arasında uzlaşma olursa, toplumlar arasında da uzlaşma olur. Öyleyse eğer dinler arasında barış dili kullanılıp uzlaşma sağlanırsa bu dünya barışı demektir.
  • Dünyamızda dinler, barışın kaynağı olmalıdır.