Bugün: 25.04.2024 - Thursday - saat: 14:10:57  

Mesajlar

Mail, mesaj, faks, mektup, telefon yoluyla veya yüz yüze sözlü olarak olumlu geri bildirimde bulunup çalışmalarıma destek veren sevgili okuyucularıma gönülden teşekkür ediyorum. Ayrıca kitaplarımı okuyarak başkalarına tavsiye eden değerli okuyucularıma da içtenlikle şükranlarımı sunuyorum...

 


Bugün
37
 
Toplam
350038
 
Aktif Ziyaretci  
1
  Kişi

TUNCER ELMACIOĞLU'NUN KİTAP SİTESİNE HOŞ GELDİNİZ!

Kendini İyi Hissetmek

Kendini İyi Hissetmek

  • Şunu belirteyim ki bu eser ilk birkaç baskısında Mutluluk Oyunu ismi ön plana çıkarılarak yayımlandı. Sonra bir bölüm daha ilave edilerek yeniden düzenlenen bu eser Kendini İyi Hissetmek ismi ön plana çıkarılarak yayımlanmaya karar verildi.
  • Tarihi süreçte insanı tanımlayan, “düşünen insan” ile “alet yapan insan” tanımlarına Hollandalı tarihçi Huizinga, “oynayan insan” tanımını da ilave etmiştir. Huizinga’ya göre oyun, insanın en temel özelliğidir. Gerçekten de insan hayatı oyundan ibarettir. Nitekim Shakespeare de, “Dünya bir sahnedir, erkekler ve kadınlar da bu sahnede birer oyuncu...” diyor. Evet, bu dünya sahnesinde her insan kendi rolünü oynayan birer oyuncudur.
  • Hepimizin dünya sahnesinde bir rolü bulunuyor. Ancak kendi rolümüzü seçme hakkımız var. Bu rol, mutluluk da olabilir, acı da. Eğer mutluluğu seçersek, dünya sahnesindeki en iyi oyunumuzu oynamış oluruz.
  • Mutluluk oyunu, her şeyden önce mutlu olmayı istemekle başlar. İnsan bir şeyi çok isterse, bu isteği onun görünüşüne de yansır. Bu yüzden mutlu olmak isteyen insan, mutlu insan görüntüsüne bürünür...
  • Kendimizi iyi hissettiğimizde en iyi hâlimizdeyizdir. Mutluluğumuz arttıkça gözlerimiz, cildimiz, saçlarımız ışıldayıp parlamaya başlar...
  • Mutluluk acılardan tamamen uzak olma hâli değildir. Aslında insanın acıya da ihtiyacı var. Çünkü acılar insanı olgunlaştırır. Ayrıca her zaman mutlu olmak da mümkün değildir. Önemli olan çoğunlukla mutlu olabilmektir.
  • Mutluluğun ölçümlerinden biri de köşeye sıkışıp acı çektiğinizde bundan ne kadar sürede kurtulabildiğinizdir. Eğer acı ve üzüntüden kısa sürede kurtulabiliyorsanız, mutluluğa yatkın birisiniz demektir.
  • Eğer “Mutlu musun?” sorusuna, “Mutsuzum!”, “Yeteri kadar mutlu değilim!” veya “Kendimi daha iyi hissetmek istiyorum!” diyorsanız, bu kitabı hemen okumaya başlamalısınız.
  • Mutlu değilseniz, değişime ihtiyaç duyuyorsunuz demektir. Bu kitaptaki uygulamaya yönelik bilgiler sizde olumlu yönde bir değişim meydana getirecektir. Piyasada mutlulukla ilgili pek çok kitap var. Ama bunların çoğu teorik bilgilerle dolu... Oysa elinizdeki kitap, daha çok uygulamalı bilgilere yönelik bir rehber niteliğinde. Unutmayınız ki insan gücünü teorik bilgilerden çok, uygulanabilir bilgilerden alır.
  • Bu kitaptaki uygulanabilir bilgilerin bir kısmını da olsa hayatınıza uyguladığınız takdirde daha mutlu olacaksınız.
  • Bu çalışmada yapılması gerekenler üzerinde durdum. Çünkü şunları yapmayın demek insanlarda olumsuz bir etki yaratmaktadır. Yasakları yapma eğilimi insanlarda daha fazladır. Tecrübeli bir eğitimci olarak biliyorum ki şunları yapmayın demek yerine şunları yapalım demek daha eğiticidir.
  • Mutluluk; insanın içinde huzur, sevinç ve memnuniyet duymasıdır. Başka bir deyişle insanın kendini iyi hissetmesidir.
  • Hayatta herkesin amacı, mutlu olmaktır. Bunu insanlarla şöyle bir oyun oynayarak test edebiliriz. Birine hayattan ne istediğini soralım. Ne istediğini söyleyince, “Niçin istiyorsun?” diye sormayı sürdürelim. Ta ki, “Mutlu olmak istiyorum!” cevabını alıncaya kadar “niçin istiyorsun?” sorusuna devam edelim. Bu oyunun sonunda her insan mutlaka, “Mutlu olmak istiyorum!” diyecektir. Örneğin, hastaya niçin iyileşmek istediğini, yoksula niçin zengin olmak istediğini, bekâra niçin evlenmek istediğini sorsak, “Mutlu olmak için!” cevabını alırız. Para, ev, araba, şöhret, mevki, makam... hepsi mutlu olmak için birer araçtır. Çoğu insan ancak bunları elde edince mutlu olacağını sanır. Aslında beklentiye dayalı mutluluk, meltem rüzgârı gibi geçicidir. Mutlu olmamız hep dış faktörlere bağlıysa yandık demektir. Bu tür mutluluklar her an elimizden kayıp gidebilir. Niçin mutluluğa bir sürü engeli aştıktan sonra ulaşmaya çalışıyoruz ki? Oysa mutluluk, bitip tükenmek bilmeyen bir kaynak olarak içimizde ikamet ediyor...
  • Evet, mutluluk içimizde saklı! Bununla ilgili gizemli bir masal var:

    İnsanlar mutluluğun kıymetini bilmiyormuş. Bu yüzden melekler aralarında, “Mutluluğu saklayalım ki insanlar onu zor bulsunlar. Belki o zaman mutluluğun kıymetini bilirler.” diye konuşmuşlar. Sonra da aralarında mutluluğu nereye saklayacaklarını tartışmaya başlamışlar. Mutluluğu bazıları Everest’in tepesine, bazıları Atlas Okyanusu’nun dibine, bazıları da Taç Mahal’in kubbesine saklamayı teklif etmiş. Bir başka melek ise, “Mutluluğu insanların içine saklayalım, onların çoğunun içine bakmak aklına bile gelmez...” demiş. Sonuçta tüm melekler bu fikri kabul ederek mutluluğu insanların içlerine saklamaya karar vermişler.
  • O gün bu gündür mutluluk insanların içindeymiş...
  • Malum, gündüz güneşin parlaklığından dolayı yıldızları göremeyiz; fakat onların daima gökyüzünde olduklarını biliriz. Mutluluğu da göremiyoruz; ama içimizde olduğunu biliyoruz.
  • Mutluluk içimizde; ama çoğu zaman gündelik sıkıntılarımızla onun üzerini örtüyoruz. Nasıl kapalı bir havada güneş bulutların arkasında kalıyorsa, mutluluk da gündelik sıkıntılarımızın arkasında kalıyor.
  • Peki, insan sürekli mutlu olabilir mi? Evet, manevi yönden çok gelişmiş bazı insanlar sürekli mutlu olabilirler. Ancak bizim gibi sıradan insanlar, çoğunlukla mutlu olabilirse bu büyük bir başarıdır!
  • Çoğunlukla mutlu olmamız dünyada işlerin iyi gitmesiyle ilgili değil, bizim daha çok güzel düşünüp doğru işler yapmamızla ilgilidir. Bu yüzden ancak güzel şeyler düşünüp iyi işler yaparsak çoğunlukla mutlu olabiliriz!
  • Bedenimizin şifası da mutluluk hisleridir. Kendimizi iyi hissettiğimizde bedenimiz şifa hormonları; kendimizi kötü hissettiğimizde bedenimiz hastalık hormonları salgılıyor. Mutluyken bedenimiz bağışıklık sistemimizi güçlendiren moleküller üretiyor... Aynı zamanda mutluluk ışınları tüm ilişkilerimizi besliyor. Mutluluğumuz arttıkça sadece kendimizi iyileştirmekle kalmıyor, çevremizdeki insanları da iyileştiriyoruz. Üstelik başarılarımız da artıyor.
  • Bu eserde dört bölümde ele alınan düşüncelerimiz, davranışlarımız, başkalarının davranışları, ilişkilerimiz aslında birbiriyle iç içedir, birbirini tamamlar.
  • Kitaptaki bilgiler; konulara uygun olaylar, gözlemler, hikâyelerle daha anlaşılır hâle getirildi. Tümevarım ve tümdengelim metotları birbirini tamamlayacak şekilde kullanıldı. İnsanlara çok faydalı olacağına inanarak büyük bir istekle yazdığım bu kitap da metodu ve üslûbu çok önemsedim. Dolayısıyla bunlara özen gösterdim.
  • Hiçbir şey için geç kalmış değilsiniz. Tabii ki mutlu olmak için de. Her doğan gün insana yepyeni bir hayata başlama fırsatı sunar. Unutmayın yarın, yeni hayatınızın başlangıcı olabilir. Siz değerli okuyucularımı yarından itibaren mutluluk oyununu oynamaya davet ediyorum.
  • Bu kitabın ruhuna ve metoduna daha uygun olduğu için “Anlaşarak Mutlu Yaşayın” adlı kitabımdan bir bölüm alarak buna ilave ettim. Yeni baskıları için büyük bir özenle yeniden düzenlediğim bu kitabın okuyucularımın mutluluğuna katkıda bulunması dileğiyle…